HİKAYELER DE OLMASA
Yaşanmış hikayelerin insanlara tesiri daha büyüktür. hep şikayet ederiz ya "bana kuru kuru nasihat edip duruyorsun!"diye. Bu nasihat bölümleri büyüklerimiz tarafından bize iyi niyetle yapılıyor, bunu unutmamak lazım. Ama bu zamanlarda onları dinlemek bazen sıkıcı yahut beyhude gibi gelebiliyor. ''Gençlik işte!'' mi desek bilemedim. Ama bizim buna ihtiyacımız var. Bak böyle deyince de sıkıcı oldu. Ama hikayeler çoğumuzun dikkatini çekmiştir. Şöyle yap, böyle yap demektense ; güzel gözlü bir çocuk vardı, bir vardı bir yoktu o güzel gözlünün sevmekte üstüne yoktu. o çocuğun adı Ferhat'tı... deyince bir merak uyandırmakla birlikte bir hayal dünyasına buyur ediyor insanı bu büyülü dakikalar. Ayrıca kaşımızdaki insana onu yargılamadan onun için bir şeyler yapmış olabilmenin inceliğini de yaşamış oluruz hikayelerle. İŞTE bu yüzden çok yaşasın hikayeler. Ve hikayelerimiz vesilesiyle onların ardından -biraz da merhametle-şöyle diyebilelim isterim: Gönülleri ho...